yavru deve
Yavru Deve
Bir varmış, bir yokmuş. Uzak ülkelerden birinde , bir çölün tam ortasında bir deve ailesi yaşarmış. Aslında aile olalı o kadar çok zaman geçmemiş.Yavrusu daha her şeyi öğrenecek kadar büyümemiş. Anne deve küçük yavru deveyi yanında gezdirip ona hayatın gerçeklerini öğretmeye çalışırmış.
Günlerden bir gün , çölü bir ucundan bir ucuna geçmeleri gerekmiş. Anne devenin üzerine yükler yüklenmiş, sıcak bir yandan, yükler bir yandan zorlukla yürüyüp gidiyorlarmış. Bizim yavru deve hoplayıp zıplamaya, oyun oynamaya çalışıyormuş. Anne deve onu tutuyor, yavaş olmasını söylüyormuş ama nerdeee ? Bizim akılsız hoplayıp zıplamayı hiç kesmiyormuş. Yol boyunca annesini hiç dinlemeyen yavru deve, kulaklarını her şeye kapatmış sanki. Annesi ne dese tersini yapıyormuş.
Anne deve bir süre sonra sıcaktan ve yüklerden iyice bunalmışken, bir kum fırtınası çıkmış. Bizim yavru deve ömründe ilk defa kum fırtınası gördüğü için ne yapacağını şaşırmış. Annesinin yanına iyice sığınmış, gözlerini kapatmış ve epeyce zaman kum fırtınasının ortasında sakin sakin durmuş. Kum fırtıası bittikten sonra anne deve gözlerini aralamış , bakmış ki bizim yavru deve ortalıkta yok. Kalbi küt küt atmaya başlamış:” Develer itaatkar hayvanlardır, bu kime benzedi böyle bilmiyorum ki diyerek sağa sola bakınmaya başlamış. Bir ara yavru devenin kendisine doğru koştuğunu görüp rahatlamış.
Biraz sonra tekrar yola koyulmuşlar ama yavru deve o kadar yorulmuş ki, bir adım daha atacak hali yokmuş. Kurallar uymayı hala öğrenememiş olan yavru deve Annesine yalvarmış, :
– “Anneciğim, biraz yavaş yürü sana bir türlü yetişemiyorum”.
Bunun üzerine anne deve,
– “Ah yavrum” demiş, “yular ben de değil ki, başkasının elinde, o beni hızlı yürütünce hızlı gidiyorum.” Durdurunca duruyorum, koşturunca koşuyorum. Sen de öğren artık bu kuralları. Yular başkasının elinde olunca kuralları o koyar unutma. Unutmada hızlı yürü biraz. Yoksa azar işiteceğiz…