Karga ile Tilki Masalı
Ormanın birinde ağaçlarda kargalar yaşarmış. Orman yakınlarında bir köy varmış. Kargalar köyden sürekli yiyecek çalarlarmış. Köylüler bu siyah kuşlara ‘hırsız kargalar’ dermiş. Hırsız kargalardan biri bir gün bir parça peynir çalmış. Peynir ağzındaymış. Bir ağaca tüneyerek etrafa göz gezdirmiş, kendini gören olmadığını anlayınca peyniri yemeye hazırlamış. O sırada bir tilki oradan geçmekteymiş. Peynirin mis gibi kokusunu almış. Kokuyu takip etmiş ve karganın bulunduğu ağacın altına gelmiş. Bu peyniri kendisi yemek istiyormuş. Hemen aklına bir kurnazlık gelmiş. Başını kaldırarak kargaya seslenmiş.
“Ooo günaydın karga kardeş. Bugün ne kadar da güzelsiniz. Güzel tüyleriniz güneşte ışıl ışıl parlıyor. Gözlerinizle, kanatlarınızla… Ne kadar da asilsiniz.”
Karga aşağı doğru şöyle bir bakmış, homurdanmış. Ağzında peynir olduğu için bir şey diyememiş. Tilki gülerek devam etmiş:
“Duydum ki sesinizde çok güzelmiş. Bütün hayvanlar neşeyle şarkılarınızı dinlermiş.” Demiş.
Karga bu sözlere çok sevinmiş. Yerinden kımıldamaya başlamış. Bunu gören tilki iltifatlarını arttırmış.
“O güzel sesinizi duymak isterdim. İpek gibi sesinizle bir şarkı lütfetseniz . Güzelliğiniz gözlerimi alıyor. Ormanda bu konuda kimse yarışamaz sizinle. Kulaklarımla da sesinizin güzelliğini duymak isterim. Lütfen karga kardeş beni mahrum bırakmayın bu şenlikten.”
Zavallı aptal karga gak diye çirkin sesiyle bağırınca, ağzındaki peynir düşmüş. Tilki peyniri havadayken kapmış, ağzına atmış. Oradan ayrılırken de şöyle demiş:
“ Sakın karga kardeş her güzel söz söyleyene kanma. Sesinin güzel olduğunu söyleyene aldanma.”